Gebelik zehirlenmesi ortalama olarak gebeliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkmaktadır. Zehirlenme ile birlikte yüksek tansiyon, idrar içinde protein kaçağı gibi problemlerde eşlik etmektedir. Halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen bu hastalığın tıpta bilinen adı ise preeklampsi’dir. Gebelik zehirlenmesinin belirtileri ise ;
- Geçmeyen uzun süreli baş ağrısı
- Ödem oluşumu
- Tansiyon yüksekliği
- Artan kan basıncı
- Bilinç bulanıklığı
- Göz önünde oluşan uçuşmalar
- Bulanık görme ile ışığa hassasiyet
- Nefes darlığı
- Mental durumlar üzerinde meydana gelen değişiklikler
- İstemsiz gelişen kasılmalar
- Karaciğer fonksiyonlarında bozulmalar
- Aşırı yorgunluk ve güçsüzlük
- Oksijenlenmenin az olması
- Geçici görme kayıpları
Sık ve yaygın olarak görülen belirtiler. Ancak bu semptomlar kişiden kişiye değişiklik gösteriyor olup aynı zamanda ise derecelerinde de değişiklik meydana gelebilir.
Gebelik zehirlenmesinin nedenleri tam olarak bilinmese de bazı durumlara dikkat etmek de oldukça önemlidir. Öyle ki kan akımında direnç oluşmasının gebelik zehirlenmesine neden olacağı için anne adayının daha dikkatli davranması ve daha dikkatli hareket etmesi de oldukça önemlidir.
Gebelik Zehirlenmelerine Neden Olacak Risk Faktörleri Nelerdir?
- 40 yaş üstü gebelik geçirenler
- İlk gebeliği olanlar
- Önceki gebeliğinde gebelik zehirlenmesi yaşanmış olması
- Obezite- fazla kilo
- Çoğul gebelik
- Kronik hipertansiyon
- Bağ dokusu hastalıkları
- Kronik böbrek hastalıkları
- Vasküsler
Gebelik zehirlenmesi her ne kadar risk faktörleri arasında bulunan kişilerde yaygın olarak görülse bile bunlara ek olarak da risk faktörleri arasında yer almayan gebeler tarafından da meydana gelebilir. Öyle ki dünya üzerine gebeliklerin neredeyse %5 gibi bir oranında gebelik zehirlenmesi gözlemlenmektedir.
Gebelik Zehirlenmesi Tanısı Nasıl Konulur ?
Gebelik zehirlenmesinin en doğru olan tanısı için gebelik öyküsü çok önemlidir. Gebelik zehirlenmesi genel olarak klinik olarak kan basıncının ölçülmesi ile bulunur. Buna ek olarak da şüphelerin olması ile 24 saatlik olarak idrar içinde ki protein miktarının ölçülmesi de gerekmektedir. Protein ölçümünde ise değerin 300 mg ve üzerinde olması ise gebelik zehirlenmesi tanısını doğrulamaktadır. Protein ölçümünün yapılamaması durumunda ise rutin idrar testi içinde pozitif protein saptanması da kabul görmektedir. Ayrıca bunlara ek olarak da damar hasarına bağlı olan trombosit adına sahip pıhtılaşma hücrelerinin sayılarında da azlama meydana gelir. Gebelik zehirlenmesi şüphesi söz konusu ise tam kan sayımı ile kan tetkikleri yapılmalı ve aynı zamanda da karaciğer enzim testlerinin de yapılması gerekmektedir.
Gebelik Zehirlenmesinin Tedavisi
Gebelik zehirlenmesinin yaşanması ve tedavisi ile birlikte ilk hedef anne karnındaki bebeğin doğumuna kadar geçen süre içinde kan basıncını en doğru şekilde korumak ve kontrol altına almaktır. Bu neden ile birlikte de gebelik süresi boyunca anneye antihipertansif ilaç tedavisi başlamak gerekir. Öyle ki buna ek olarak da eğer erken doğum riski söz konusu ise, bebeğin akciğerinin daha iyi gelişmesi amacı ile de kortikosteroid tedavisi uygulanmaktadır. Bebek her zaman anne karnında ki gelişimi ve sağlıklı büyümesi nedeni ile monitorize edilmeli ve sıkı bir şekilde takibe alınması gerekmektedir.
Gebelik zehirlenmesi sırasında tedaviye yanıt alınmadığı ve bulgularda herhangi bir kötüleşme söz konusu ise 34 haftayı geçtikten sonra bebeğe zarar vermeden doğum planı sağlanmalıdır. İlk önce bebeğin sağlığı ve gelişimi göz önünde bulundurulmadı ve annenin sağlık durumuna da dikkat edilmelidir. Gebelik zehirlenmesi tedaviler ile geçmediği sürede ise hastalığın nihai olan tedavisi ise mutlaka doğum ile gebeliğin sonlandırılmasıdır.
Bizi takip etmeyi unutmayın…